ANLATIM
BOZUKLUKLARI
Duygu ve düşüncelerin tam
ve doğru iletilmesini engelleyen sözler ve cümlelerle ilgili yanlışların tümü
anlatım bozuklukları içerisinde değerlendirilir. Türkçede, karşı tarafa iletmek
istediğimiz anlam ve düşüncelerin en doğru bir biçimde aktarılması için,
özellikle kurduğumuz cümlelerin anlamca ve biçimce kusursuz olması
gerekmektedir. Günlük kullanımlarda, ufak bile olsa anlatımda yaptığımız
hatalar karşı tarafta istediğimiz şekilde hislerimizin ve fikirlerimizin
canlanmasını engellemektedir. Günlük yaşamımızda çoğu kez anlatım
bozukluklarına maalesef dikkat etmemekteyiz. Anlatım bozukluklarını bilmeyen;
ancak Türkçeyi düzgün konuştuğunu iddia eden pek çok kimse vardır.
Anlamsal
Bozukluklar
Gereksiz
Sözcük Kullanımı: Cümlede anlamları aynı olan veya anlamca
biri diğerini içeren sözcüklerin bir arada kullanılmasıyla meydana gelir.
“Kulağıma eğilerek alçak
sesle bir şeyler fısıldadı.”
“Bu yol yaya yürümekle
bitmez.”
“Onlar beş yıldır karşılıklı
mektuplaşıyorlar.”
“Geçmişteki hatıralardan
bir şikâyetim yok.”
“Ülkemizin sorunları bitmiyor,
tükenmiyor.”
“O günleri daha henüz
dün gibi hatırlıyorum.”
“Bu gece sıcaklık sıfırın
altında eksilere düşecekmiş.”
“Gitmesinin nedeni,
iyi bir haber almasındandır.”
“Onunla ilk tanışmamızı
unutamam.”
“Dün gece uyurken
gördüğü rüyayı anlattı.”
“Sanki dalgasız
bir deniz gibiydi yüzü.”
“Bu gizli sırlarımı
kimseye söyleme.”
“Yaptıklarını kendi
ağzıyla itiraf etti.”
“Havada beyaz kar
taneleri uçuşuyor.”
“Bu iş yerinde aşağı
yukarı üç dört yıldan beri çalışıyorum.”
“Sınav yaklaştıkça
öğrencilerin heyecanı gittikçe artıyor.”
“Galiba başka
çaresi yok gibi görünüyor.”
“Sınıfın boyu en
kısa öğrencisi arkada oturuyor.”
“Yaşlı adam oturduğu
yerden ayağa kalktı.”
“Dosyadaki mevcut
belgeler hangileri?”
“Artık bundan
sonra oraya gitmeyeceksin o kadar!”
“İki kardeşten en
küçüğü okula gitmiyordu.”
“Oraya yalnız gidemem,
seninle birlikte gitmek istiyorum.”
“İşte seninle bu
yüzden dolayı konuşmak istemiyorum.”
“Niçin böyle yüksek
sesle bağırıyorsun ki?”
“Biz onlara iki
günde bir, gün aşırı giderdik.”
“Türkçede, Arapça ve
Farsça dillerinden sözcükler bulunmaktadır.”
“Yarın ülkenin ekonomik
ve iktisadî problemleri tartışılacak.”
Sözcükleri
Birbiriyle Karıştırma: Anlamları ve yazılışları benzer
olan sözcüklerin karıştırılması cümlenin anlam bütünlüğünü bozar.
“Geri kalmışlık
Türkiye’ye özel bir durum değil.” (özgü)
“Bu binalar çok yaklaşık
yapılmış.” (bitişik)
“Size birazdan düğün resimlerini
göstereceğim.” (fotoğraflarını)
“Bizden son öğretim
durumunu gösteren bir belge istendi.” (öğrenim)
“Bazı öğrenciler
derslerde çok çekimserdir.” (çekingen)
“Kendini bize tanıştırdı.”
(tanıttı)
“Vezüv hâlâ etken
bir yanardağdır.” (etkin, faal, aktif)
“Deterjandan elleri tahrip
oldu.” (tahriş)
“Bu bölgenin kendine özgün
gelenekleri vardır.” (özgü)
“Camdan ışık yankılanıyordu.”
(yansıyordu)
“Yazarın yeni kitabı da
yayınlandı.” (yayımlandı)
“Çocukların birbiriyle uygunluk
içinde olması güzeldir.” (uyum)
“Bu iki olay arasında
hiçbir ayrıcalık yok.” (fark)
“Fiyatlar pahalı olduğu
için satışlar durgun.” (yüksek)
Sözcüğün
Yanlış Anlamda Kullanılması: Sözcükler, anlamlarına
uygun yerde kullanılmadığı zaman anlatım bozukluğu meydana gelir.
“Bence sizin sınavı
kaybetme şansınız hiç yok.” (ihtimâliniz)
“Bu yıl babamın yüzünden
sınıfı geçtim.” (sayesinde)
“Annesi iyi çorap dokurdu.”
(dikerdi)
“Aldıkları para
mutluluklarına yol açtı.” (imkân sağladı)
“Cumhuriyet 1923 tarihinde
ilân edildi.” (yılında)
“Ben 21 Mart 1978 yılında
doğmuşum.” (tarihinde)
“Tırnakları bir hayli büyümüş.”
(uzamış)
“Dünden itibaren
yağmur yağıyor.” (beri)
“Adamın başına silahı
dayayarak cebindeki parayı çalmışlar.” (almışlar)
“Bize yapılacak her
türlü baskı, bizi yolumuzdan döndüremez.” (hiçbir)
“Bu gençleri azımsamak,
onlara inanmamak doğru değildir.” (küçümsemek)
Sözcüğün
Yapısındaki Yanlışlık: Sözcük, dil bilgisi kurallarına
aykırı türetilirse anlatım bozukluğu meydana gelir.
“Mehmet Efendi on beş
yıldır bakkalcılık yapıyor.”
“Yiyecekleri kokturmuşsun.”
“Bölgevî
sorunlar artıyor.”
“Bilinçleşme
gerçekleşmesini ancak eğitim sağlar.”
“Sizce bu kişi kaçtı mı
kaçtırıldı mı?”
Yerinde
Kullanılmayan Öğeler: Sözcüğün, cümlenin akışına ve
anlamına uygun yerde kullanılmamasıdır.
“Hakan iyi futbolcu ama
fazla topla oynuyor.”
“Bu çocuk seneye yüksek
inşaat mühendisi olacak.”
“Eski Adana
milletvekili ilçemize geldi.”
“Burada her Allah’ın
günü kaza oluyor.” (holy şirk!)
“Ağrısız kulak
delinir.”
“Bu yemek fazla dışarıda
kaldığından bozuldu.”
Anlamca
Çelişen Sözcüklerin Kullanılması: Cümlece anlamca
birbirine zıt sözlerin kullanılmasıdır. Genellikle kesinlik-ihtimal çelişkisi
görülür.
“Hiç şüphesiz bu
olaya en çok üzülen o olsa gerek.”
“Kesinlikle
söyleyebilirim ki tedavi hastayı iyileştirebilir.”
“Okulu bitireli hemen
hemen tam 10 yıl oldu.”
Deyim
ve Atasözü Yanlışları: Deyimler ve atasözleri kalıplaşmış
ve halk diline, kültürüne yerleşmiş kelime gruplarıdır. Sözcükleri
değiştirilemez.
“Babasını görünce paçaları
tutuştu.”
“Çok acıktım, midem
zil çalıyor.”
“O kadar kalabalık ki, çuvaldız
atsan yere düşmez.”
“Alma garibin
ahını, çıkar aheste aheste.”
“Ona yardım et, elinden
geleni ardına koyma.”
“Bu görüntüler
karşısında saçlarım diken diken oldu.”
Gereksiz
Yardımcı Eylemle Kullanma: Türkçede doğrudan fiil olarak
çekimlenebilecek bir kelimenin yardımcı eylem alarak çekimlenmesi yanlıştır.
“Boşuna umut etme
gelmeyeceğim.” (umutlanma)
“Benden kuşku
etmemelisin.” (kuşkulanma)
“Onun bunu
başaracağından şüphe etmiyorum.” (şüphelenme)
Not:
Bu durumun anlatım bozukluğu olup olmadığı tartışmalıdır. Sınavlarda şimdiye
dek bu durumla ilgili bir anlatım bozukluğu sorusu sorulmamıştır.
Mantık
Hataları: İyi ve sağlam bir cümlenin temel mantık ilkelerine
uygun olması gerekmektedir.
“Seninle değil şehir
içinde gezmek, dünya turuna bile çıkılmaz.”
Zamir
Eksikliğinden Kaynaklanan Anlatım Bozuklukları: Bazı
cümlelerde iyelik zamiri kullanılmadığı takdirde bir anlam belirsizliği meydana
gelir. Cümlenin başına hem “senin” hem de “onun” adılını getirebiliyorsak,
orada anlam belirsizliği vardır.
“Ehliyetini
polis mi almış?”
“Geleceğini
biliyordum.”
Not:
Bazen bu belirsizlik, noktalama işaretleriyle giderilebilir.
“Genç, adama seslendi.”
Karşılaştırma
Hataları: Bazı cümlelerden iki farklı anlam çıkar. Bu tip
durumlar anlatım bozukluğuna neden olur.
“Sen onu benden çok
aradın.”
Dil
Bilgisi Bakımından Anlatım Bozuklukları
Yüklem
Yanlışlığı: Yüklemle ilgili yanlışlıklar, yüklemin
çatı, kişi, zaman, yardımcı eylemler, ekeylemler gibi noktalarda cümleye uygunluk
göstermemesi durumudur.
“Kahvaltıda peynir,
ekmek ve çay içtik.”
“İçkiyi az sigarayı hiç
içmem.”
“Aldığı şeyler hem
pahalı hem de kaliteli değilmiş.”
Özne
Yanlışlığı: Cümlede öznenin bulunmamasından,
öznenin gereksiz ekler almasından ya da özne olmayacak bir sözün özneymiş gibi
kullanılmasından kaynaklanır.
“Müdürün yetkileri
alındı ve kovuldu.”
“O insanların sayısı
azalıyor, bulunmaz oluyor.”
“Filmin güzelliği
herkesi etkiledi; çünkü güzel çekilmişti.”
“Herkes kozayı
seyrediyordu, yardım etmeyi düşünmüyordu.”
“Hastanın durumu
gittikçe kötüleşiyor, yerinden kalkamıyordu.”
“Yaşlı adamın parası
alınarak evine gönderildi.”
Özne-Yüklem
Uyuşmazlığı: Öznenin tekillik, çoğulluk ve şahıs
bakımından uyuşması gerekir; aksi takdirde anlatım bozukluğu meydana gelir.
Not:
Topluluk isimleri özne ise yüklem tekil olur; fakat topluluk isimleri çoğul eki
alıyorsa yüklem de koşullara göre alabilir.
“Bizim takım sahaya
çıktılar.”
“Ordular uzun süredir
savaşıyorlar.”
Not:
Bitki, hayvan, cansız varlık ve organ isimleri çoğul durumda özne ise yüklem
yine de tekil olur.
“Köpekler sabaha kadar
havladılar.”
“Ellerim tutmuyorlar.”
Not:
İnsan dışı varlıklar kişileştirme yoluyla çoğul özne olarak kullanılırsa,
yüklem de çoğul olabilir. (“Aslanlar savaşıyorlar.” Örneği doğru bir örnektir.)
Not:
Eylem isimleri çoğul özne ise yüklem tekil olur.
“Gülüşmeler çok uzun
sürdüler.”
Not:
Çoğul sayıda özne ise, yüklem tekil olur.
“İki kişi ağaca
tırmandılar.”
“Derse on öğrenci
girmediler.”
Not:
Belgisiz sıfatlarda da tekil yüklem kullanılır.
Not:
Saygı ve küçümseme gibi durumlar için özne tekil de olsa yüklem çoğul
yapılabilir.
Not:
Cümlede birden fazla özne varsa ve bu öznelerin biri I. Kişi ise yüklem I.
Çoğul olur.
Not:
Birden fazla özneden biri II. Kişi ise yüklem II. Çoğul; öznelerin biri III.
Kişi ise yüklem III. çoğul olur.
Tümleç
Yanlışları: Özellikle sıralı cümlelerde, tümleç
kullanılması gereken yerde kullanılmamışsa anlatım bozulur. Bir tümlecin birden
çok yüklem için ortak kullanımı mümkündür. Ancak bu ortak tümleç yüklemlerden
birine dâhi uymazsa cümlede anlatım bozukluğu olur.
Dolaylı Tümleç
Eksikliği:
“Düşman kenti
bombaladı, ama giremedi.” (kente)
“Çukurova’nın toprağı
insanı diriltir, umut verir.” (insana)
“Sizi önemseyen ve
inanan insanlar var.” (size)
“Kadının içeri
girmesiyle çıkması bir oldu.” (içeriden)
“Gençlerden çok şey
bekliyoruz ama değer vermiyoruz.” (gençlere)
Zarf Tümleci Eksikliği:
“Yeni yetişen
sanatçılara yardım eder, ilgilenirdi.” (onlarla)
“Bir daha seni görmek
ve karşılaşmak istemiyor.” (seninle)
“Arkadaşlarını aradı,
sonra buluştu.” (onlarla)
Nesne Eksikliği:
“Size teşekkür etmek ve
kutlamak istiyor.” (sizi)
“Yazıya özendiği,
dikkatle yazdığı belliydi.” (yazıyı)
“Onun sesi bize ulaşır,
mutlu ederdi.” (bizi)
Tamlama
Yanlışları:
Not:
Bir sıfatla bir adın ortak bir tamlanana bağlanması anlatımı bozar.
“Doğa ve toplumsal
olayları inceledik.”
“Dün epik ve aşk
şiirleri okuduk.”
“Askerî ve devlet
okullarına giriş sınavı yarın yapılacak.”
“Politik ve ahlâk
yozlaşması önemli bir meseledir.”
Not:
Çoğul
anlamı taşıyan bir sıfattan sonra gelen ad tekil olmalıdır.
“Birçok seneler geçti.”
“Her türlü tedbirler
alındı.”
Not:
Tamlayan eki eksikliği, anlatım bozukluğuna neden olur.
“Bu duygular geçici
olduğu bilinmelidir.”
Not:
Tamlayan eksikliği de anlatım bozukluğuna neden olur.
“Arkadaşına yardım
ederek mutlu olmasını sağladı.” (onun)
Eylem-eylemsi
Arasındaki Çatı Uyuşmazlığı: Bileşik ya da sıralı
cümlelerde aynı özneyi alan yüklemlerin her ikisi de etken veya her ikisi de
edilgen olmalıdır.
“Bütün sorunlar
halledilip öyle gidecekti.” (gidilecekti)
“Çok emek harcanıp az
para kazanabilmiş.” (harcayıp)
Hazırlayan:
Kaynaklar:
Tüm Türkçe yazılarında
seçkin üniversiteye hazırlık kitapları, üniversite ders kitapları, güvenilir
internet siteleri, bazı dil bilgisi makaleleri ve TDK resmî sitesi kaynak
olarak kullanılmaktadır.
Yorumlar
Yorum Gönder